canyigit Son Forum Mesajları

    Merhabalar.

    canyigitCan Yiğit

    Merhabalar. Quadro ekran kartları ile ilgili kullanıcı yorumları ararken tesadüfen bu konuyu gördüm ve 2 gündür takip ediyorum. Aslında taraf olmak gibi bir niyetim yoktu ama iş enerjinin korunumu yasasına kadar uzanınca bilgim dahilinde fikirlerimi yazmak istedim. Mühendisim ve bilgisayar donanım üzerine çalışıyorum, konuya yabancı değilim. Oğuz Bey’ in yazdıklarının hemen hemen tamamına katılıyorum. Power supplyin görevi şehir şebekesinden gelen elektriği doğrultmak ve bilgisayar sisteminin ihtiyaç duyduğu gerilimi sağlamaktır. Bu gerilimde %5 toleranslı 12V. / 5 V. / 3,3 V. tur. Bu doğrultma ve düşürme işlemi basit adaptördeki doğrultma işleminden biraz farklı bir şekilde yapılır. Switch mode denilen değişik bir yöntemdir. Basit adaptörü kabaca şöyle anlatabiliriz. İçerisinde primary/sekonder sargılar ve bir adet doğrultmaç ve süzgeç devresi bulunur. Şebekeden primary sargıya giren gerilim demir nüve üzerinde bir manyetik alan oluşturur. Oluşan bu manyetik alan sekonder sargıda bir elektromanyetik kuvvet indükler. Böylece sekonder sargıda primer sargı ile aynı frekansta bir gerilim oluşur. Sonra doğrultmaç ve süzgeç devresine giren bu gerilim kullanıcı cihaza verilir. Basit adaptör devresinde primer sargı üzerine verilen gerilimin oluşturacağı manyetik alan verilen giriş voltajı ile ilgilidir. Mesela 220/12 v. bir trafonuz varsa, 220V. giriş verdiğinizde çıkış 12 V. olacaktır, ama giriş gerilimini 200 V. a düşürdüğünüzde çıkışınız 12 volt olmayacak daha düşük bir çıkış olacaktır. Ulaş Bey’ in bahsettiği dalgalanma basit adaptör devrelerinde geçerlidir. Ancak burada bir power supplyden bahsediyorsak durum bu şekilde değildir. PSU’ nun görevi zaten şehir şebekesinden kaynaklanan dalgalanmaları önlemek ve sistemin ihtiyaç duyduğu gerilimi sağlamaktır. PSU yapısı gereği kararlı bir şekilde çalışır ve bir çalışma gerilim aralığı vardır. Örneğin 95Vac / 265Vac. gibi. Bu çalışma aralığındaki bir PSU’ ya bu aralıkta bir gerilim verirseniz çıkış kesinlikle değişmez ve %5 toleranslı 12V. / 5 V. / 3,3 V. çıkış gerilimlerini muhakkak alırsınız. 100V. ta verseniz çıkıştan %5 toleranslı 12V. / 5 V. / 3,3 V. alırsınız, 240 V. ta verseniz çıkıştan %5 toleranslı 12V. / 5 V. / 3,3 V. alırsınız. PSU yu adaptörden ayıran en büyük fark budur. Eğer PSU çıkış gerilimleri, şehir şebekesinden gelen gerilimin dalgalanmasından etkilenseydi, yani PSU ile basit adaptör arasında bir fark olmasaydı zaten PSU diye bir donanım elemanına gerek kalmaz, işporta tezgahlarında bile satılan yüksek akım çıkışlı adaptörlerle bile bilgisayarımızı çalıştırmamız mümkün olurdu. Enerjinin korunumu yasası ise, bu konu ile ilgili bir şey değildir. Enerjinin korunumu yasası, bir enerjinin başka bir enerji tipine dönüştüğünde kaybolmadığını, dönüştüğü enerji tipinde aynı miktarda yada yoğunlukta hayat bulduğunu söyler. Mesela elektrik enerjisi verdiğimiz bir motorda elektrik enerjisi hareket enerjisine, bir ampülde ısı ve ışık enerjisine, ütüde ısı enerjisine dönüştüğünü söyler. PSU’ yu enerjinin korunumu yasası ile ilişkilendirmek doğru değildir. PSU’ ya elektrik verirsiniz yine elektrik alırsınız, herhangi bir enerji dönüşümü yada enerjinin şekil değiştirmesi durumu yoktur. PSU seçimi konusu ise uzmanlık isteyen bir konu değildir. Sisteminizin çektiği gücü bulmak için bilgisayar sisteminizdeki parçaların watt değerlerini üretici web sitelerinden alırsınız, bunları toplar sistemin ihtiyaç duyduğu gücü bulursunuz. Üretici web sitelerinde yazan değerler zaten tepe değerlerdir, o gücün üstüne kararlı hale gelene kadar bile hiçbir şekilde çıkmaz. Çıkması için ya arızalı olması yada bilinçli bir şekilde fazla gerilim verilmesi yani o/c yapılması gerekir. Kaldı ki bir sistem bileşenine o/c yaparken bile verilen voltaj 1-2v. sınırını aşmaz ve o/c yapılan donanımın çalışma aralığını aşamaz. Çalışma aralığını aştığınız anda o sistem parçası zarar görür. Duymuşsunuzdur, mesela o/c yaparken işlemcimi yaktım derler. Ulaş Bey’ in bahsettiği, sistem kararlı hale gelene kadar donanım fazla güç tüketir ifadesi yanlıştır. Bilinçli bir şekilde voltaj yükseltmesi bile çok küçük kademelerle yapılıyor olmasına rağmen kimi zaman donanıma zarar veriyorken, sistem kararlı hale gelene kadar PSU yu zora sokacak büyüklükte bir gerilim/akım dalgalanması olmuş olsaydı, Oğuz Bey’ in dediği gibi hergün bilgisayarımızın bir parçası arızalanırdı. PSU seçimi konusuna dönecek olursak, sistemin çektiği gücü bulduğumuza göre, şimdi PSU seçimini yapalım. Kaliteli bir marka olmak şartıyla 12 v. kanalından sistemin ihtiyaç duyduğu gücün üzerinde bir güç çekilmesine imkan tanıyan herhangi bir PSU’ yu seçebilirsiniz. Onu nasıl anlarız derseniz, PSU etiketinde +12v. değerleri altında yazan amper değerlerini 12 ile çarpıp çıkan sonuçları toplarsanız PSU nun gücünü bulabilirsiniz. 370 w. güç çeken bir sisteminiz var diyelim, size 12v. kanalından en az 370 w. güç çekmenize imkan tanıyan bir psu yetecektir. Bu örnekte en az 400w. / 450w. lık bir PSU size yetecektir. Daha fazlasını almak hiçbir fayda sağlamaz, ama ileriye dönük alınacaksa da alan kişinin maddi durumuyla ilgili bir şeydir, kimse bir şey diyemez.Detaylı bir PSU rehberi isterseniz şu kaynaklara göz atabilirsiniz.
    http://forum.donanimhaber.com/m_38758307/tm.htm
    http://www.pclabs.com.tr/2005/06/13/guc-kaynaklari-hakkinda-bilinmeyenler-ve-asus-a-g45a-450w-gk-incelemesi/3/
    bilgiler biraz eski olsada, pclabs adresindeki AMD ve Intel sistem üreticilerine ve kullanıcılarına verdiği önerilerde diye başlayan paragrafı dikkatli okumanızı tavsiye ederim.
    Bu konuda tartışmaya girmek istemediğim için bana yazılan sorulara yada yorumlara cevap vermeyeceğimi belirtmek ister, esenlikler ve mutluluklar dilerim.

    2012-08-14 08:57:39