Gallery

Neyse ki sanat sanat içindir diyen herkesin öldüğünü sanacak kadar iyimser değilim. Yoksa güzel ülkemin sanatçı ve kalifiye eleman yetiştirmekteki eksikliğini hiç anlamayacaktım. Ve neyse ki okuduğum bir yorumun lüzumsuz romantizmi bana bu ülkede olan biten tüm "sanat" saçmalıklarını da açıklıyor. Neyse ki sanat adına özlenen bir dönemin sanatçıları eli inşaat malası tutan adamdan bile çok şey öğrenebileceğini bilirdi.

Bir de not, önerilerime uymak sanata mani değil.

"Sanat yoktur, sanatçı vardır" ifadesi aynı eserde her sanatçının yahut eleştirmenin yorumunun farklı olabilmesi potansiyelinden söz etmekteyken, benim önerilerim gayet günümüzün rasyonel gerçeklerini ve neredeyse değişmez standartlarının altını çizmekteyken algınızda nasıl bir şey uyandırdıysa bu hüsran içindeki ifadeyi -yani bana göre anlamı- "beni ben bile anlamıyorum" olan cümleyi kuru verdiniz. Rasyonalizm uzun zamandır benim gibi "bunlar da var ha" diyeni anlamayanların, luzumsuz romantizm yaşayanların üzerinden silindir gibi geçip paçavraya çevirdi onlar hala farkında değil.

Kimisi meydana getirdiği esere tapar, kimisi kullandığı yazılıma aşık olur, güncelleme yapmayı bile ona ihanet sayar... Biz Türküz, böyleyiz ve bu yüzden çok başarısızız cümlesindeki gerçek özneyi arayanlar, bir üstteki yorumu okuyabilirler.

Ayrıca Serkan Beyin çalışmasını ben gayet beğendim, sadece bir mimar olarak beğenmeyi de isterdim onu ifade etmek istedim. Özel Mesaj kutuma gelenlere bakıyorum oradan iletişime açığım. ifadelerimi açıklamak için biraz uzun tuttum değerli vaktini aldığım herkesten af dilerim.

Saygılar...

Yaklaşık 15 yıldır fotoğraf sanatı ile ilgileniyorum; çok gördüm, işittim ``şu arkadaki bina keşke olmasaymış, bir de şu adamı neden kadraja tam almadın…`` gibi talihsiz yaklaşımları. Bunun için bu çırpınmaları gayet doğal karşılıyorum.

Mimarlık ofislerinde; mimari ve mühendislik yazılımlarının birleştiği, yapı tasarımı ve projelendirmeye yönelik Autodesk Revit veya benzeri programlar ile sunumlar yapıldığında; ilgili yönetici, birebir uygulanacak olan bir sunum olduğundan her şeyi ele alıp detaylıca inceler. Mekandaki konstrüksiyon ve elektrik, elektronik ve mekanik olmak üzere tüm tesisat elemanları; çeşitli meslek elemanları (mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi…v.b.) tarafından projesi ve keşif-metrajı hazırlanır. Serkan Bey’in çalışması bize bu anlamda bir şey sunmuyor. Ki bu apayrı bir pencere. Esinlenme. Yorum katma. Tematik yaklaşımlar ile kompozisyonu zenginleştirme. Serkan Bey, bu görseli hazırlarken bir termo teknik mühendislik bayisine gidip havalandırma kanallarını mı danışacaktı (iki nokta üst üste kapa parantez)

Lüzumsuz romantizm arayanlar; screenshot alıp saklayın..

Forum sitelerinin yalnızca methiyeler dizmek ve bu methiyelerin ana paylaşımcıya eleştiri gibi katkı sağlamadığını görecek kadar bu foruma üye olabilen her kes yaşamıştır.

Gereksiz bir korumacılıkla benim ifadelerime takılmanızı anlamakta güçlük çekmeyi isterdim... Ancak sizin de dediğiniz gibi kadraja kaçan sinek misali ezberin dışında bir tutum almak linç konusu... Oysa ki sanat biraz avangard olmak, doğru sanılan ezberin dışına çıkabilmek. Hem kadraj eleştirisinden yakınıp hem de alışa gelmiş algı kadrajınızı zorlayan bir vakada tezat duruşunuz. Sanırım methiyeler düzülen bir çalışmanın altına herkesten farklı bir şey söylenmesi pek hoş karşılanmıyor burada.

İkili bir münakaşadan kaçınarak kazançlı çıkmayı tercih ederek ve Serkan Beyin çalışmasını da sabote etmemek adına burada daha fazla yazmayacağım.
Saygılar...

``Serkan Beyin çalışmasını da sabote etmemek adına burada daha fazla yazmayacağım``
Yahu tam da ne isabetli bir karar bu.. diyecektim ki psikolojik buhranların böylesine dip noktalara ulaşıp hezeyanlar yaşatmasını tahmin edememiştim.
Çevrendeki insanlar, meslektaşların, Üniversitedeki hocaların, arkadaşların adına gerçekten çok üzüldüm. Multidisipliner çalışmaların, üretimlerin olduğu ve olacağı; gerek ülkemizde gerekse tüm Dünya`da en alt ölçekten en üst ölçeğe kadar çeşitli meslek disiplinlerinin saygınlığına karşı bu gülünç hırçınlık; genel olarak ülkenin içinde bulunduğu ``ben bilirim egosunu`` resmediyor.

Dışarıya çıkıp temiz hava al, kuş cıvıltılarını dinle, canın isterse pamuk şeker ye, sokak müzisyenlerine denk gelirsen orada dur biraz; müziğin ortam sesleriyle karışıp yeni atmosferik ezgiler yarattığını keşfet. Bırak şimdi redüksiyonel mübalağayı, tesisat borularını.. Arnavut kaldırımlarının sonsuzluğa uzanan dairesel hareketlerini takip et, erken baharda çiçek açan turunç ağaçlarının yanından geç, deniz varsa yaşadığın memlekette; mevsimlik çiçekler ile bürünen yollardan dalgakıran`a in; deniz, güneş, dağ, tepe... ne varsa görebildiğin manzarada; manzaranın keyfini yaşa oturduğun ahşap bankta. Çoluk çocuk varsa oyun parklarına götür; geniş çim alanlarla kaplı yamaçlarda sırtüstü uzanıp çocukların tahterevalli keyfini izle. Bırak şimdi dört tarafı kapalı bir odanın m3 cinsinden hacmini; soluduğun havayı keşfet!
İçine kır kendini.

Galeride yeni üyelerin kişisel tartışmalara girmesini hoş karşılamıyoruz. Kişisel hakareti ise hiçbir durumda hoş karşılamıyoruz.
http://www.tr3d.com/kurallar/galeri/

Yorumlarınızı bir eserin altına yazdığınız hatırlatır, konu dışı yorumlarınız ve sanat kavramı ile ilgili tartışmalarınız için forumları kullanmanızı tavsiye ederiz...

Mükemmel bir çalışma olmuş ellerinize sağlık :)