Genel Konular : Teknik öğretmenler ‘Mühendis’ olacak

Bunun iki senelik bir yüksek okul bitirip 4 senelik mühendislik fakültesine dikey geçiş yapılmasından farklı bir yanı olduğunu sanmıyorum.
Dikey geçiş yapanlar alınmayan dersleri okunmayan dersleri bir sene fazladan okuyup sonuçta beş sene okumuş oluyorlar.

Diğer taraftan öğretmenlerde dahil , üniversite bitirildi diye devlette mutlaka çalışacak, devlet bir kadro açacak diye bir zorunluluk yok ki bu mühendisler içinde geçerli. Özel sektör olmasaydı öğretmenlerden çok mühendislerin devlet kadro açsın, devlet kadro açsın diye bağrışlarını dinlerdik.

TEF bitirmiş EF bitirmiş MF, MMF bitirmiş farkmaz , üniversite bitince kpss`ye girersin devlet kadro açarsa işinin başına geçersin.

Ee ben şu mesleği bitirdim fakat devlet bir türlü o kadroyu açmıyor.
Arkadaşım böyle bir olay yok. Üniversiteleri gezin dolaşın binlerce bölüm var hangisini devlet kadro açıp besleyecek ? Üniversite bir iş bulma, iş verme kurumu değildir , eğitim alma kendini yetiştirme kurumudur.

Şunu demek istiyorum, evet TEF mezunları mühendis olabilir veya başka bir şey ama devlet kadro açmıyor diye bunun yapılması bana pek mantıklı gelmiyor.

Şu da bir gerçek ki Necmettin Erbakan zamanında da öğretmen olmayanlar malum dersleri alarak öğretmenlik yapılmıştı. Mühendisler de öğretmen oldu, diğer bölümler de .

O zaman mühendisler şimdiki gibi seslerini çıkardımı yok hayır biz öğretmen olmayalım dediler mi ki şimdi TEF mezunlarına siz Mühendis olamazsınız diyebilme haklarına sahipler ? Ha bu arada TEF mezunları veya Öğretmen mezunları da çıkıp Mühendis olmalıyız yoksa kadromuz yok diyeceklerine Öğretmenler içindeki Necmettin Erbakan zamanında kadroya alınmış öğretmen diplomasına sahip olmayan sözde öğretmenlerin bir temizliğini yapıp kadroları boşalttıktan sonra Mühendis olma heyacanına girişseler daha iyi olur. Kaldı ki o zaman ona bile gerek duyulmaz.

Necmi Hocam müsaade ederse bir kaç konuda yorum yapmak isterim çünki konu kilitlenecek gibi.
Öncelikle ben inşaat Mühendisiyim. Yukarıdaki yorumlara baktıkça meslek kavgalarını gördüm ve çok üzüldüm. Herkes kendi mesleğini başkasının mesleği ile kıyaslamış. Bu hiç etik ve doğru değil. Ben TEF mezunu arkadaşları anlayabiliyorum, ve bazı konularda hak veriyorum. Ama dar pencereden bakmamız lazım. Ben özelde iken ve şu an kamuda da aynı sıkıntıyı çekiyorum. "KALİFİYE TEKNİK ARA ELEMAN" ara lafından lütfen kimse alınmasın özür dilerim ama ne yazık ki doğru olan budur. Bunun iki veya 4 yıllık olması mühim değildir. İlk önce arkadaşlar Mühendislik kavramını küçük görmeyelim. Ne yazık ki yukarıda mesleğim sanki çok basit bir meslek gibiymiş gibi algılanılıyor. Türkiye de ki inşaat mühendislerini tartışabilirsiniz, okulların kalitesini öğrenim seviyelerini başarıları tartışabilirsiniz fakat "Mühendislik" ""mühendislerin 90 tane bilgisi varsa bizim 80 tane bilgimiz vardır"" diye bir kalemde çizilip atılacak bir meslek değildir. Burada kimseyi hedef almıyorum ve saldırmak amaçlı bahsetmiyorum. Sadece bu yorum mesleki açıdan beni rencide etti. Meslekler ile meslekleri temsil edenler hakkında yorum yaparken iki ayrı konu olduğunu bilip konuşmakta fayda var.

Aynı konu yıllarca MSO okulları içinde kullanıldı. Sistemin sakat olması, mesleklere yama yapılması gerekeceğini göstermez. Eğer devlet okuduğun bölüm için sana şartları oluşturamıyorsa ve siyasi amaçlar doğrultusunda tabiri caiz ise zibil gibi bölümler açıyor ise bu oradan mezun arkadaşlara "ben iş bulamıyorum benim bir mühendisten farkım yok aldığımız eğitim aynı" deme hakkını vermez. Sorunu devlet ile çözeceksin. Örneğin mso ve fet mezunları neden şunu savunmuyor? "Ben iyi bir şantiye şefi olabilirim ama Yapı Denetim Sistemi bunu engelliyor". Bu konuda hakkını aramayan bölüm mezunu arkadaşları gördükçe kendi mesleklerine saygısızlıkları beni kahrediyor. Bu sadece küçücük bir örnekti detaylara takılmamak lazım. Ülke olarak henüz daha inşaat mühendisliğini dünya ülkelerinde ki gibi Civil (yol) / Strucutre (yapı) / Hidrolik (su) / Analysis (analiz) / Site (Şantiye) mühendisliği gibi ayrımlara gidememiş iken , stajyer mühendisliğini ve yetkin mühendisliği oturtamamışken , başka bir bölüm mezunlarının devletin uygulama sistemindeki aksaklıktan dolayı mesleğimize adapte edilmesi ne kadar gerçekçi bir uygulamadır. Türkiye yüzlerce kalifiye ara eleman eksikliği varken herkesi mühendis mimar doktor yapmanın doğruluğu nedir? Şunu öğrenmek isterim bu kollardaki arkadaşların mühendis olması ile "mühendislik" kalitesi artacağını düşünüyor iseniz ara teknik eleman açığının da hat safhada olacağını göz ardı etmeyiniz.

Diğer mesleklerle kıyaslama yapmayı sevmem ama örneklemede fayda var diye düşünüyorum. Örnek; Kalp krizi geçirdiniz ve hastahanedesiniz ve by-pass olmanız lazım. İlk yaptığımız iş ameliyat olmak mıdır yoksa en iyi kalp cerrahı kim onu araştırmak mıdır? Veya büyük bir şirketiniz var muhasebeci istihdam edeceksiniz (kötülemek amaçlı söylemiyorum ama kendinizi bu pozisyonda düşünün) açık öğretim işletme okuyan birimi yoksa bildik bir üniversitenin mezunu mu "ilk" tercihiniz olur? (sonraki kriterler değil "ilk")

Ülke olarak kanun eksikliklerinden ve inşaa etme örfünden dolayı her heline keser alan "ben ustayım" her bina yapana "ben iyi müteahhitim" her yeni mso ve Tef mezunu "bizim sizden ne farkımız var aynı dersleri bizde gördük" deyip kendi mesleğimiz içindeki çürüklerinde katkısıyla "Mühendis" ile kıyasladığı için bu ortam oluşuyor. Bu bölümleri açıp istihdamı sağlayamayan devleti şuçlamayıp mühendislikten farkı yok nidası atmak ne kadar gerçekçidir?

Bu arada amacım gereksiz tartışmalar oluşturmak değil. Eğer bilgi ve birikimleriniz yeterli görüyorsanız ve "karşılıklı saygı" içerisinde olacak iseniz yorum yapınız. Böylelikle medenice konuşabiliriz. yoksa sadece yorum yapmak için yorum yapmayınız. Herkese saygılar.

Sevgili Murat,
Bu husus taaa Fen Edebiyat Mezunlarının öğretmen olmasına, zamanında açık kontenjanları doldurmak için 2 yıllık Yüksek Okul mezunlarına öğretmenlik hakkı verilmesine, Zamanında mühendislik Fakültesi bitiren bireylerin Çalışacak yer bulamayıp öğretmen olmasına kadar uzanır maalesef.

O yüzden dar pencereden bakmamak lazım sözünüze katılıyorum ,ve yukarıda yazdıklarımı sizinde düşünmenizi rica ediyorum.

Arap saçına dönmüş bir eğitim sisteminden mezun olan ne mühendis,ne öğretmen ne v.b meslek grupları kendini yetiştirmedikçe sonuç zaten koskoca bir sıfırdır.

Teknoloji Fakültelerinde Verilecek Olan Ünvan ( eğer gerçekleşecekse) daha öncede söylediğim gibi, yurt dışında hali hazır olan Uygulama Mühendisliği Ünvanıdır. Yani burdan mezun olacak veya olmuş kişiler genelde masa başında değil işin mutfağında olacak olan kişilerdir.

Kalifiye eleman sözünüze şahsım adına kırılmadım, Çünkü kalifiye eleman tabiri sözlükte geçen dar anlamı yerine benim için çok daha fazla şey ifade ediyor.Ayrıyeten TEF mezunları kalifiye eleman olmak için ,değil öğretmen olmak için mezun olan kişilerdir. Bu bağlamda Bizim bahsettiğimiz TEF mezunları değil TEKNOLOJİ fakültesi mezunu olacak kişilerdir. Yada TEF bitirip imkan sağlanırsa 1 YIL ekstra eğitim alıp Aynı bölümü bitirecek olan kişilerdir. 3 Adet fark dersi için gidip adama 4 yıl oku diyenler hakikaten ayıp etmiş olurlar.

Ben sizi bir ünvandaş :) olarak anlıyorum,sizinde bu konuda ön yargılı olmadan ,araştırarak fikir sunmanızı rica ediyorum. Çünkü ben TEF inde Müh.Fakülteleri ninde durumunu çok iyi biliyorum.

Aslında verilen ünvan dan çok o mezun ettiğin insanları (bizleri) istihdam edebilecek mi yada edecek mi bunu sorgulamak lazım belki özel sektörde iş bulunabilir.

Şimdi konuya gelince şahıs Teknik Eğitim Fakültesi mezunu ve öğretmen yani bir eğitmen kalkıp sen git kendi kendini istihdam et demek ne kadar doğru, bir öğretmene sen git farklı dallarda çalış yada git fabrikada teknisyen olarak çalış demek ne kadar doğru, biz gidip teknik elaman olarak sanayide çalışırsak bu sefer de Meslek Yüksek Okulu mezunu arkadaşlarımız açıkta kalacaktır.

Kendi çevreme baktığımda bile sadece kendi bölümüm için söylüyorum inşaat firmasında çalışan mimar yanında çalışan polis olan markette çalışan mobilyacıda çalışan ve benim gibi grafik programlarıyla ilgilenip grafik işi yapan arkadaşlarım var ki kendi sınıf arkadaşlarımdan örnekler verdim,
tamam her meslekte kendi işini yapamayan çok arkadaşımız vardır. Ben bir eğitmen (adayı) olarak bazı şeylerin düzeltilmesi taraftarıyım. şimdi Teknik Eğitim Fakültesi kaç üniversitede kaldı bilmiyorum ama benim okuduğum üniversitede isim Teknoloji fakültesi olarak değişti ve araştırma görevlisi olarak çalışan bir arkadaşımızdan duyduğum kadarıyla fakülte kapatılacakmış doğruluk payını araştırmadım sadece duyduğum kadarıyla yazdım.

Ama şuan yaptığım işi seviyorum bilgisayarda bazı şeyleri 3d olarak canlandırmak hoşuma gidiyor eğer başarabilirsem bu konu ile ilgili akedemik eğitim alamayı da düşünüyorum

sırf bu puan geyiği yüzünden elektronik okuduktan sonra(1997) kazan kazana Jeoloji Mühendisliği kazandım(1998) normal lise okumuş olsam aynı net ile inşaat ya da makina mühendisi olabilecekken burası Türkiye malesef hak da yenir, insan da harcanır...

Sanırım bu konuda genel bir yanlış anlaşılma var. TEF mezunları 1 yıl okuma ile Bilgisayar Mühendisi olmayacak. Teknoloji Mühendisi olacak. Zaten TEF dersleri 1994 de bu sisteme göre ayarlanmış ve günümüzde TEFler kapatılıp, Teknoloji Mühendisliğine dönüştürülmüştür(2010da olması lazım). Bildiğim kadarı ile dersler aynı. Hatta okuduğum yıllarda(2007-2011) bir öğretmenimiz mühendisliğin bizim de hakkımız olduğunu, dava açtığımız takdirde çift diploma alabileceğimizi söylemişti. O 1 yıl olayı sanırım formaliteden olacak.

Hakkı yenen varsa Mühendisler değil, TEF mezunlarıdır.