Genel Konular : Mimari Yetenekler ve Dibe Vuran Piyasa

Geçen hafta, sosyal medya üzerinden projelerimizi takip eden genç bir arkadaşla uzunca bir sohbet yaptık. Mimari tasarımın çok emek gerektirdiğinden ancak bütçelerin çok düşük olduğundan yakınıyordu. Zorlukla geçindiğini söylemesinin ardından, onun yaptığı işlere baktım, güzel işlerdi ve detayları iyi idi.

Ona; mimari tasarım piyasasının tüm bütçe kusurunun kendisine ve kendisi gibi olan arkadaşlara ait olduğunu söyleyince şaşırdı.. Kocaman bir NEDEN dedi... Cevabı basitti...

Mimari tasarım, gelişmiş ülkelerin bir çoğunda en pahalı işlerden biridir. Pahalıdır çünkü, emeğin ve yeteneğin bir karşılığı vardır. Tasarımcı bu karşılığı almadan iş yapmaz. Bizde ise durum çok farklı...

Soluklanmadan piyasaya atılmak isteyen azimli ve temiz yürekli genç arkadaşlarımız, inşaat ve mimari piyasasının çakallığını çok iyi bilmezler...

Bir çoğu; hiç bir sanat amacı taşımayan ve salt kâr odaklı yapı kuruluşların bileşkesinden oluşan bu firmalar, üç otuza her şeyi yapmak isterler. Çünkü, iş alışkanlıkları budur. Yüksek kâr marjıyla ve risksiz çözümlerle hareket, sadece ticari beklentinin bir sonucudur.

Emeği ve emeklerini ucuzlatan arkadaşlarımız, her şeyden önce kendisine ardından da içinde bulunduğu sektör kümesine biraz haksızlık yapmış olurlar. Zira, işveren bir ticari argümanla hareket etse de tasarımcı ona bir sanat verir ve sanatın öznel bir değeri vardır.

Piyasa koşulları, ihtiyaçlar, özellikle gençlerin geçim zorluklarını yekün olarak hesap ettiğimde, tümden haksız görmüyorum... Ancak ne var ki düşük fiyatla yoğun iş akıntısına kapılan her sektör kendini ucuzlaştırmaya mahkumdur. Ne yazık ki mimari tasarım da bu yönde gidiyor... Zira mimari tasarımcının müşterisi alalade bir ticari büro değil, bir inşaat veya bir dekarasyon firmasıdır. Yani paranın en yoğun aktığı yere hizmet vermektedirler.

Sonuç olarak, mimari tasarım sektörünün silkelenerek bütçe ivmesini düzeltmesi artık elzem diyorum.

Sözlerim kişisel kanaatimden ibaret olup, tahlil ve yorumu içermektedir.

Saygımla.

Kısaca özetlemek yada daha doğrusu örnek vermem gerekirse konuya

Tanıdığım bir mimar var. Ve yaptığı projenin cephe haricinde yerleşimini 6 proje de gördüm.

Yerleşke aynı diziliş aynı sadece alana göre revize edilmiş ölçülerle ..

Copy Paste.!! mimarcılar da piyasa da olduğu sürece az önce anlatmış olduğunuz, içler acısı duruma daha da destek olacaktır.

Eskilerden bir hikayedir bilirsiniz... Bir Anadolu köyünde, bir sabah bir esnafa gelen müşteri bir gömlek alır. Pantolon da almak isteyince esnaf müşterisine; yan dükkandaki komşusunun henüz sefte yapmadığını ve pantolonu da ordan almasını rica eder...

Ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama, toplumun genelinde büyüyen maddi heves ve nezaketini kaybeden ticaret, sosyal hayatı yıpratmaya başladı. Hal böyle iken, tacirlerin yada projecilerin bir çoğu, işi kendi içinde çözmeye yada en ucuza mal etmeye başladılar.

Ancak, mimari ve mimari-sanat sektörü bundan en az etkilenmesi gereken elit bir alan olması gerekirken, dijital tasarım sanatın en hor kullanıldığı bir alan oluyor.

hiç bir tasarımcı arkadaş avan proje için aldığı ücreti üç boyutçuyla adil paylaşmak istemiyor tabi alıyorsa, oysa bu aşamada işin bütün pis kısmını üç boyutçu halletmekte.
müşterinin her dediğine evet diyor yaptığı tasarımın arkasında bile durmuyor işi kaybetmemek için tabi bu arada; kardeş bi revize var, kardeş bi revize daha var iş uzayıp gidiyor, iş bedeli için yaptığınız hesap şaşıyor.

bence mimari üç boyut işleri yapanlar için tek çözüm mimari tasarım ve uygulama alanında da kendini geliştirmek ve direk müşteriyle çalışmak.

katılıyorum. Ancak müşteri temasında, ilkeli durulması şart

en azından, proje komple değişmiş olsa bile riski kendimiz yüklendiğimiz için içimiz rahat olur.

sevgili arkadaşlar ne yazakki turkiyede oturmuş bir sistem yok ve çok acıdır ki adam yaptığı işin ne değerinin farkında nede vereceği fiyatı biliyor bir iş yapıyor ama o iş için daha fiyat vermeyi bilmiyor önce yaptığı işin değerini ve kıymetini kendin bileceksin ki karşındakinden hakkını isteyeceksin tabi bu durumu gören çakallar da bunu bir koz olarak kullanıp piyasayı sömürüyorlar internet te yazılar okumuyormusunuz 100 tl ye proje çizilir hiç mi görmediniz burada bile onlarca kez gördüm ben arkadaşlar şu işe ne fiyat versem diyen adam kutulardan bina yapmayı öğrenmiş piyasada iş yapmaya çalışıyor revizelere bile ücret almıyor sizin işinizi ne kadar iyi yaptığınızın bir önemi yok artık
çünkü piyasa bu adamlarla dolmuş taşmış müşteride haklı olarak şunu düşünüyor
bunlardan çok var ne kadar ucuza yaptırabilirsem o kadar iyi gittik leri herkez ayrı fiyat veriyor piyasanın fiyatı bile belli değil müşteride bu durumda kendi çıkarlarını düşünüyor ve en ucuz kim yapıyor ona bakıyor oysaki olay çok basit 2 milyarlık çinde bile bir sistem var herkez ne fiyat vereceğini biliyor dünyanın hangi ülkesine gidersen git fiyatlar bellidir m2 fiyat verilir 2 ila 5 dolar arasında değişiyor animasyonda da saniyeye çevrilir fakat
turkiyede böyle bir durum maalesef söz konusu bile değil

global köy olunca köylülükten öte gidemiyoruz. Baskın olan unsurlar her zaman her koşulda her yerde iz bırakıyor. Zamanla da dönüştürüyor.

Olay sadece mimairide yaşanan sorun değil. Müzikten resimden yönetim biçimi kıyafetler ticaret aklınıza ne gelirse...
Esnaf
aynı esnaf
malı aynı
birinin adı gevurca olunca etiketlere direk yansıyor. Herkes bunu bile bile alıyor. Marka takıntısı.. toka bitmiş sankide...

lafın ötesi
mimarlar kibrit kutusunu bulana
her tasarımında işlerini kolaylaştırdığı için bir ücret ödemeli.
bazıları tenzih ederim. zaha hadid ve takipçileri mesela
birde Ankarada ki yeni imam hatip lisesinde emeği geçenleri...