Ensar Yanar ile röportaj

Untitled Document

TR3D:Merhabalar Ensar Bey Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için, öncelikli olarak Sitemiz adına Teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Sonra hemen sorulara geçiyorum.

Ensar Yanar:
Ropörtaj teklifinizden ötürü ben teşekkür ederim Hazar.

TR3D: Kendinizi biraz Tanıtabilirmisiniz?

Ensar Yanar:
1979 İstanbul doğumluyum. İstanbul’da yaşıyorum. Freelance 3d`ciyim. Yoğunlukla karakter modelleme işleri yapıyorum.

TR3D:Bu dala nasıl geçmeye karar verdiniz?
Ensar Yanar:
3D’ye ilgi duyup bu alana yönelişim 2001’in başlarına denk geliyor.
Okulla birlikte parttime web, flash, logo tasarımı falan yapıyordum o dönemde. Bu alana yönelmeme nette görüp etkilendiğim bazı çalışmaların etkisi büyük oldu.. Her türlü 3d programı, bunlarla yapılmış resimleri, portal ve forum adreslerini inceliyordum. Önce diğerlerinden daha kolay sonuç alınabildiğini gördüğüm Terragen`le başladım. Bu süreçte Renderosity gibi bazı büyük portallarda bol bol arkadaş edindim. Attığım komik çalışmalara gelen ciddi ve motivasyon verici yorumların yardımıyla yaklaşık bir senede, sonrasında Expose kitabına da giren çalışmalarım gibi bir kaç düzine hala portfolyomda severek tuttuğum çalışmalar üretmiş oldum. İzinli, izinsiz bir çok sitenin kullandığı, wallpaper diye sağda solda baya popülerleşen ciddi bir beğenen kitlesi oluşan bu resimleri yapmaya devam etmek de bir seçenekti tabii, fakat ben tam olarak 3d program sayılamayan, kısıtlı imkanları olan Terragen`in bir ileri basamağına geçerek daha özgürce çalışmalar yapabileceğim bir 3d program öğrenme niyetindeydim.

Hangisiyle başlayacağımı bilemediğim için 3dsmax, maya, xsi, lightwave hepsiyle ilgili bol bol araştırma yaptım. Kader, içlerinde belki de en az bilineniyle yolumu kesiştirdi ve Cinema 4D kullanmaya başladım. Türkçe kaynak eksikliğine rağmen, program yardım dosyalarıyla ve yabancı sitelerden bulduğum kaynaklarla, küp, yumurta, bardak, koltuk, oda falan derken programı rahatlıkla kullanmaya başladım. Işıklandırma, kaplama, mapping, modelleme konusunda kendimi sürekli geliştirmeye çalıştım. O dönemde, gördüğüm çalışmaların gazıyla olsa gerek hemen her 3d’cinin en az bir kere denediğini düşündüğüm organik modelleme olayına ben de kalkıştım tabii ama asıl ilgi alanım değildi bu..

2004 yılı ortalarında Zbrush programına merak saldım. Program içindeki yardım dosyaları ve ZBrush sitesinin forumlarındaki paylaşımlar sayesinde program arayüzünü öğrenmem çok uzun sürmedi. Aslında ZBrush’ı kullanmaya başladığım o ilk dönemde bile karakter modellemeye yönelmeyi düşünmüyordum. Biraz fantaziydi yani benimki. Organik, inorganik, mekan artık ne varsa hepsini yeterince bilsem ne güzel olur diyordum. Neyse 2005 yılı benim için karakter modellemeye geçiş yılı oldu. Bol bol araştırma yapıp organikle ilgili teknikleri öğrendim o dönemde. 2006’dan beri, mekan modelleme vs. gibi şeyleri bayağı bir arkaplana atıp karakter modellemeye yoğunlaşmış bulunmaktayım. Kendimi sadece karakter yapacağım diye soyutlamasam da bundan sonra karakter modellemeden farklı bir alana kaymayı da düşünmüyorum.

TR3D:Eserlerinizde bu gerçekçiliği, estetiği yakalamayı nasıl başarıyorsunuz..?

Ensar Yanar:
Teşekkür ederim, umarım başarıyorumdur. Çalışmalarımın daha iyi olabilmesi için, bol gözlem yapmaya, referans ve diğer sanatçıların çalışmalarını incelemeye ve internette paylaşılan çalışmalara yapılan profesyonel yorumları okuyarak benzer hatalardan kaçınmaya çalışıyorum genel olarak. Ve tabii kendi çalışmalarıma gelen ciddi eleştiri ve yorumları da özellikle dikkate alıyorum. Ara ara önceki çalışmalarımı inceleyerek özeleştiri yapmanın da büyük faydası olduğunu düşünüyorum. Daha başarılı çalışmaların başarılı olma nedenlerini inceleyip, hangi noktalarının takdir edildiğine bakarak bunu kendi çalışmalarıma nasıl uygulayabileceğimi düşünüp bunu başarmak için çalışıyorum.. Bunların yanında sürekli pratik yapmanın da faydasını gördüğüme inanıyorum.

TR3D:Eserlerinizi oluştururken hangi araç ve programlar size yardımcı oluyor.?

Ensar Yanar:
Karakter çalışmalarımda modelleme aşamasında genel olarak Zbrush, Mudbox ve Cinema 4D’yi kullanıyorum.
Diğer 3D çalışmalarım ve render için şimdilik Cinema 4D’yi kullanıyorum. Şimdilik diyorum çünkü daha realistik sonuçlar için mental ray gibi render motorlarını öğreniyorum bu dönemde. Kaplamalar için Photoshop, Zbrush3 ve Bodypaint’i kullanıyorum.
Bunlara ek olarak, bir süredir kullanmaya fırsat bulamasam da manzara çalışmaları için Terragen kullanıyorum.

TR3D: Kendinizi nasıl geliştirdiniz? Sanırım biraz garip bir soru oldu. Şöyle demek sanırım daha doğru olacaktır. Şu an ki bulunduğunuz aşamaya neler yaparak geldiniz? Kısaca anlatabilir misiniz?

Ensar Yanar:
Önceki sorularda da kısmen cevabını verdim sayılır. Kısaca, bol gözlem, bol pratik diyebilirim. Tabii hala önümde aşmam gereken uzun bir yol olduğunu düşünüyorum. Bunun için de aynı şekilde bıkmadan usanmadan daha iyisini başarmak için çalışmak gerekiyor.

TR3D: Freelance çalışmanın sizin için avantaj ve dez avantajları nelerdir?

Ensar Yanar:
Benim için freelance çalışmanın en önemli avantajı kendimi geliştirebilecek daha çok vakit bulabilmem ve kişisel çalışmalara daha fazla vakit ayırabilmem diyebilirim. Sürekli bir işte ise takım çalışması ve problemlerin üstüne takım halinde giderek çözümler bulmak gibi avantajlar var..

TR3D: Cgsociety sitesinin düzenlemiş olduğu 8. Hardcore Modeling yarışmasında Bruce Willis’ın canlandırmış olduğu John McClane karakterini büyük bir başarı ile sonlandırdınız. Bu karakteri modellerken neler amaçladınız?. Karşılaştığınız zorluklar nelerdi ve nasıl çözümler buldunuz..?

Ensar Yanar:
Teşekkür ederim. Aslında şu sıralar düzeltmekte olduğum bir takım eksikleri olan bir modeldi bu.
Yarışmanın konusu listesi verilen film kahramanlarından birini seçip modellemekti. Bruce Willis’in oynadığı John Mcclane karakteri de listede vardı. Ancak modelin Die Hard 1’deki yani 1988’deki genç John Mcclane olması gerekiyordu. Elbise ve aksesuarları da yine Die Hard 1’deki gibi olmalıydı.
Daha önce aksesuarıyla, detaylarıyla baştan aşağı bir model yapmamıştım. Yaptığım modeller genelde hep yarım bıraktığım işlerdi. Aslında bu modele başlarken de büst kategorisinde yer alacak, sadece omuzdan yukarısı olan bir model yapmayı düşünüyordum. Büst bitimine doğru fikrimi değiştirdim ve baştan aşağı bitirmeye karar verdim.
Karşılaştığım zorluklara gelince, karakteri seçerken hesaba katmamıştım fakat Bruce Willis’in o yaşlardaki resimlerini bulmak oldukça zor oldu. Şu an 52 yaşında olan birinin 33 yaşındaki modelini yapmaya kalktığınızda yüzdeki değişim, özellikle de referanslardaki farklar oldukça sıkıntı çıkarabiliyor. Filmdeki aksesuarlar için referans resim bulmak da neredeyse imkansızdı. Neyse ki bu süre içinde filmi edindiğimde referans sıkıntısını bir şekilde gidermiş oldum. Silah modelinin ne olduğunu da google’da filmle ilgili biraz arama yaptıktan sonra buldum. Yüz haricindeki bölgeleri, elbise ve silahı modellerken bir zorluk çekmedim. Yüz benzerliği beni en çok zorlayan kısımdı. İlk ciddi benzerlik denememdi. Modelde bunu çözdüm diyebilirim ancak kaplama, saç ve ışıklandırmayı son bir iki güne sığdırdığım için son renderda açıkçası istediğim sonuca ulaşamadım.
Yine de yarışmanın teması modelleme üzerine olduğu için, oy verenlerin geneli de bunu göz önünde bulundurdu galiba ve “full body” kategorisinde en çok oyu benim John McClane almış oldu. Oylar falan bir yana, bu modelde karşılaştığım sıkıntılar ve çözüm bulma arayışlarım sırasında bir çok şey öğrendim. Bu tip yarışmalara katılmanın en güzel tarafı da bence budur.

TR3D: Bir çalışmaya başlamadan önce nasıl hazırlanırsınız? Sonrasında ne gibi bir yol izlersiniz?

Ensar Yanar:
Hemen her çalışmamda (karakter veya çevre farketmiyor) öncelikli olarak bol referans(resim) toplayarak ve konuyla ilgili başarılı 3d çalışmalarını inceleyerek işe başlıyorum.
Sonrasında izlediğim yol çalışma türüne göre değişiklik gösterse de, büst modellerken genelde izlediğim yolu anlatayım isterseniz. Ünlü birini modelleyeceğimi farzedelim.. Önce o kişinin google’dan bulabildiğim tüm resimlerini bir araya topluyorum. Resimler arası yaş farkı fazla ise gençlik dönemi ile yaşlılık dönemi resimlerini birbirinden ayırıyorum. Bazen önden, yandan, çapraz açıdan çekilmişleri hatta mimiklerine kadar sınıflandırıyorum. Detaylar önemli olduğu için, eğer resim sayısı yeterliyse, bütün resimlerden kulak, burun, göz çevresi kısımlarını alıp, sadece o bölgeyi gösteren kolaj resimler hazırlıyorum. Mesela kulağa yoğunlaştığım zaman sadece kulak resimlerinin yer aldığı imajı kenarda açarak çalışıyorum. Bu bana hem modelleme aşamasında hız kazandırıyor, hem de detayların gözümden kaçmasını engelliyor.
Konsept çizimler ve özel çekilmiş resimler hariç neredeyse hiç kimsenin tam önden ve profilden resimlerini bulmanın pek mümkün olmadığını düşünülünce, arkaplana resim koyarak çalışmayi tercih etmiyorum. Bir tarafta referans resmi açıp bakarak çalışmak bana daha pratik geliyor. Ayrıca bunun hem anatomik bilgimi hem de gözlem kabiliyetimi arttırdığını düşünüyorum. Karakter modellerimde genelde önce düzgün topolojiye sahip kaba modeli 3d programımdaki poligon modelleme araçlarıyla modelliyorum. Sonrasında her türlü oranlamayı ve ince işçiliği Zbrush ve Mudbox’ta yapıyorum. Her zaman ikisini birden kullanmasam da, detayları Zbrush’ta vermeyi, orantı ve benzerlik içinse Mudbox’ı kullanmayı tercih ediyorum.
Bu arada modelleme esnasında her kritik noktada çalışmayı yeni bir isimle kaydedip öyle devam ediyorum. Bu geri adım atmam gereken durumlarda sil baştan yapmamı engelliyor. Genellikle yarım saatlik periyodlarda çalışmadan uygun açılarda screenshotlar alıp photoshopta referans resimlerle karşılaştırıp, screenshot üstüne düzeltilecek yerlerle ilgili notlar alıp bunun üstünden devam ediyorum.
Modelleme kısmı bittikten sonra, gerekiyorsa modelin topolojisini baştan örüp ardından UV’sini açıyorum. Kaplamalar’ı boyamaya Zbrush3’ün polypaint araçlarıyla başlıyorum genelde. Eğer ciddi bir kaplama yapmam gerekiyorsa Zbrush’ta kabaca boyama yaptıktan sonra kaplamaları photoshopa alıp orada sonlandırıyorum. Modellerimi render için Cinema 4D kullanıyorum.
Eğer render tatmin edici değilse, render üstünde kaplama, ışık ve oranlar üzerinde notlar alıp bunu tekrar modele ve sahneye uyguluyorum.
Kısaca(pek kısa da olmadı aslında) karakter modelleme sürecim genellikle bu şekilde işliyor.
Bir de mekan veya karakter, her çalışmamda ortak olarak mutlaka photoshopta renk düzenlemesi yaparım. Bunun için de Contast, Color Balance, Curves gibi bütün compositing araçlarında bulunabilecek genel araçları kullanıyorum.

TR3D: Son dönemlerde Türkiye’de 3D dalında büyük gelişmeler görülmekte. Sizce bu gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkiler? Ve sizce bu konuda daha ileri nasıl gidebilir?

Ensar Yanar:
Dünyaya bakınca aslında ilerleme ivmemiz hala çok yavaş bence. Bir prodüksiyonun başarılı olması için konsept tasarımından modeline, animasyonundan kurgusuna, her noktasının belli bir kalite düzeyinde olması gerekiyor, sizin de malumunuz.. Ülkemizde genel olarak sektörün gelişmesi için işinin ehli, kalifiye insan sayısının artması gerekiyor öncelikle. Sektörü bir işe kapak atmak olarak görenlere oranla, işinde idealist ve başarıyı hedefleyen kişilerin sayısı arttıkça ülkemizde bu sektör daha da hızlı ilerleyecektir. Ayrıca daha başarılı olmak için dünyadaki gelişmeleri iyi takip edip, bilgi ve çalışma şeklimize yeni teknolojileri adapte ederek kendimizi yenilemeli ve kendimizi etrafta gördüğümüz kötü örneklerle değil, bizden daha başarılı kişilerle kıyaslayıp her zaman bir ileri noktayı hedeflemeliyiz diye düşünüyorum. Çalışan ve patron tutumları dahil bir çok faktörün etkili olduğu böyle geniş bir konuda kısaca söyleyebileceklerim bu kadar..

TR3D: Sizin de bildiğiniz gibi bir çok kişi 3D alanına ilgi duyuyor ve bu sektöre geçiş yapmak istiyor....
Fakat nasıl yapacaklarını bilemiyorlar. Bu konuda ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Ensar Yanar:
Öncelikle bu konuda internette çok fazla kaynak var. 3D ile ilgili forumları ve portalları bulup sık kullanılanlara eklemekle işe başlamak gerekiyor herhalde. Hemen her program kullanıcısının katılım gösterdiği ve 3D programlarla ilgili derslerin yeraldığı bu tip sitelerde bu işe başlamak için yeterli tonlarca bilgi yer alıyor. Ücretli veya ücretsiz indirilebilen video derslerle desteklendiğinde bir 3D programa giriş süreci inanılmaz kısalıyor artık. Bu konuda en büyük sıkıntı İngilizce eksikliği olacaktır. Programların menülerine daha kolay alışmak ve daha bol kaynak imkanı için İngilizcenin üzerine biraz düşmek gerekiyor. Aslında İngilizcesi olmayan veya zayıf olanlar için tr3d, sinefx ve bunlar gibi Türkçe site ve forumlar bu İngilizce dezavantajını önemli ölçüde azaltıyor, ama maksimum kaynak imkanı ve dış dünyaya da açılabilmek için İngilizceye ağırlık vermek gerekiyor.
Ayrıca program seçimi de eskisi kadar stresli bir konu değil. Artık 3D programların hemen hepsi birbiriyle aynı işi yapabiliyor. Ücretsiz olan Blender bile inanılmaz özelliklere sahip. İhtiyacımıza ve gücümüze göre bir program seçip başlamak lazım. Başlangıçta biraz zorlanabiliriz ama hemen bıkmadan biraz azimle ve istikrarla öğrenilmeyecek program yok. Arayüz aşinalığından sonra ise olay pratik yapmaya kalıyor. Ne kadar pratik, o kadar başarı diyebiliriz herhalde.

TR3D: Son olarak Tr3d Camiasına neler söylemek istersiniz...

Ensar Yanar:
Tr3d sitesini ve forumlarını aktif katılımcı olmasam da sık sık ziyaret ediyorum. Gözlemlediğim kadarıyla Türkçe 3d forumları için Tr3d en aktif katılımlı forumlara sahip. Öncelikle bu ortamı sağlayan ve faal tutan ekibi tebrik etmek isterim. Sitenizdeki katılımcı ve paylaşımcı kullanıcı sayısının yüksek olması çok güzel birşey ve özellikle yeni başlayanlar için bu büyük bir avantaj. Bu katılımı yüksek ortamın kıymetini bilip, bilgimizi paylaşarak; paylaşanlara da en azından teşekkürle desteğimizi göstererek bu atmosferi canlı tutmak gerekir diye düşünüyorum.

Tekrar bu nazik ropörtaj teklifi için başta Hazar olmak üzere Tr3D yönetimine teşekkür ederim. Ayrıca askerde bulunan Hazar`a şimdiden hayırlı teskereler diliyorum.

Ensar Yanar`ın web sitesi : www.turx.com

Ekleyen: Hazaro