Abdullah Ecirli Röpörtajı

Kanada`da görsel efekt(Visual Effects) alanında çalışan Abdullah ecirli ile röportaj.

Öncelikle röportaj için teşekkürler.Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1978 Niğde doğumluyum ama Sakarya’da büyüdüm. Liseden sonra Grafik Tasarım maceram başladı ve  2002 yılında Kanada’ya gidene kadar Sakarya ve İstanbul’daki çeşitli reklam ajanslarında devam etti. Kanada’da bir süre daha grafik tasarımcılık yaptıktan sonra Kanada’ya gitmekdeki asıl amacım olan Vancouver Film School / Visual Effects bölümüne başladım. Bir yıllık bir eğitim sürecinin ardından çeşitli Post Prodüksiyon şirketlerinde Digital Compositor olarak görev aldım.

Yaptığınız işi kısa ve öz şekilde bize tanımlayabilir misiniz?
Compositing İngilizcedeki “compose” kelimesinden geliyor. Farklı zamanlarda farklı yerlerde çekilmiş ya da tamamen dijital olarak yapılmış elementleri sanki tek bir kamera ve lensle aynı anda çekilmiş gibi bir araya getirmektir. Örnek olarak, bir patlama sahnesindeki sahne ayrı çekilmiş, araç yada araçlar ayrı yerde çekilmiş, patlama da ayrı bir yerde çekilmiş olabilir veya araçların patlamadan sonraki halleri de bilgisayarda dijital olarak yapılmış olabilir. Bunların hepsini bir araya getiren kişi ben oluyorum. İşimin ilginç yanı genelde kimse ne yaptığımızı tam olarak işimize bakarak anlayamıyor. Bu sebeple demolarımızda sahnenin önceki ve sonraki halini göstermemiz ya da yaptığımız işleri tarif etmemiz gerekiyor.

book-of-eli.jpg

Çalıştığınız filmlerde sizin için özel olan var mı?
Bu sektörde “Feature” filmde çalışmış olmak gerçekten çok önemli bu yüzden ilk filmim “Splice” ilk olduğu için özeldi. Denzel Washington`nın oyunculuğunu çok beğendiğim için onun bir filminde çalışmış olmak ayrıca keyifliydi. Çalıştığım her bir filmin (bazıları gerçekten kötü filmler olmakla beraber) her birinin başka başka güzel tarafları var. Her seferinde daha önce hiç yapmadığım bir işle meşgul oluyorum ve bu bana bambaşka bir keyif veriyor. Örnek verecek olursak, şu an Amerika’da yeni gösterime giren “Ender’s Game” filminde ilk defa uzayda gecen, sıfır yerçekimi sahnelerinin olduğu bir filmde calışmış oldum. Daha önce hiç bulunmadığınız bir ortamı hayal ederek ve başka örneklere bakarak canlandırıyorsunuz ve bu yaptığınızın fiziksel olarak da inandırıcı olması gerekiyor. Çok keyifli bir şey :)


Türkiye’de bu sektörün durumunu ve geleceğini nasıl görüyorsunuz? Son senelerde bir çok farklı alanda yetenekli insanlar göz önüne çıktı.
Uzun süredir Kanada’da yaşayıp çalıştığım için Türkiye’de bu sektörü o kadar yakından tanımıyorum, o yüzden bu soruya şimdi cevap vermem doğru olmaz ama bu sektörde çalışan çok yetenekli arkadaşların olduğunu forumlardan biliyorum.

night-and-day.jpg


Sektörde çalışan birçok insanın hayalinde Amerika var, oraya gidip çalışmak için ne gibi nitelikler avantaj sağlar? Önerileriniz nelerdir?
Eğer “visual effects” olarak düşünürsek, Amerika bu konuda eskisi gibi tekel değil o yüzden bu alanı sadece Amerika olarak görmemek lazım, mesela İngiltere’de Avustralya’da,  Fransa’da,  Yeni Zelanda’da, Singapur’da çok büyük post-produksiyon şirketleri var ve son donemde çıkan bir çok büyük bütçeli filmlerin görsel efektleri bu şirketlerde yapılmakta. Eğer dünyada bu işi yapan en iyi şirketlerden birisinde çalışmak istiyorsanız ilk önce sıradışı bir yetenek ve teknik bilgiye sahip olmanız ve bunları en iyi şekilde gösteren “demoreel”ınızın olması gerekir. Buradaki yetenekten kastım resim yapabilmek, müzik kulaği gibi doğuştan gelen yetenek olabileceği gibi, çalışarak elde edilen, uzun uğraşlarla öğrenilip geliştirilen yetenekler de olabilir. Benim mesleğimdeki bir çok insan renkleri ve ışığı görmeyi daha sonradan öğrenmiştir. Tabi bu meslekte uzun süre çalışmak istiyorsanız, yaptığınız işi sevmeniz ekstra avantaj sağlar. Çünkü gerçekten çok stresli ve yorucu bir iş. Bazen ekranda bir kaç saniye görünecek bir görüntü için bir kaç ay koca bir grup insan gece gündüz çalışabiliyor.

Composting ve Görsel efekt alanında Türkiye’de daha çok After Effects ön planda ama yanılmıyorsam siz Nuke ağırlıklı çalışıyorsunuz?
After Effects daha çok “motion graphics” için tercih edilen bir program, Nuke ise sadece Compositing düşünülerek hazırlanmış ve gerçekten bu konuda çok güçlü. İlk olarak “Digital Domain” isimli şirketin kendi bünyesinde hazırlayıp kullandığı bir uygulamayken daha sonra “The Foundary” isimli şirkete satılmasıyla kısa surede dünyanın her yerindeki  büyük post-production şirketlerince kullanılmaya başlandı. İlk başta arayüzünü görünce  biraz farklı ve ürkütücü geliyor. Özellikle “Photoshop” ya da “After Effect”s gibi layer tabanlı programlarda çalışmaya alışmış kişiler icin… Ama alıştığınız zaman ne kadar güçlü bir uygulama olduğunu ve neden bu kadar çok yaygın kullanıldığını anlayabiliyorsunuz.

hunger-games-02.jpg


Son çalıştığınız projeler neler ? Türkiye için planlarınız var mı?
En son çalıştığım iki film var bunlar Amerika’da daha yeni vizyona giren “Ender’s Games” isimli film ve 2014 Temmuzunda vizyona girecek ve Disney’in bir filmi olan “Maleficent”.

Türkiye ile ilgili planlarıma gelince; şu an Türkiye’ye taşınma ve yerleşme aşamasındayım. Henüz kesinleşmiş bir planım olmamakla beraber bu konuda birikimimi hem sektörde aktif olarak hem de eğitim alanında eğitimci olarak değerlendirebileceğimi umuyorum.

Son olarak Türkiye’de yeni başlayan hevesli genç arkadaşlara ve profesyonel sanatçılara önerileriniz nelerdir?
Maalesef  Turkiye’de 3D alanında genel olarak Türkçe kaynak bulmak çok zor. İlk önce daha fazla kaynağa daha kolay ulaşma imkanı sağlaması açısından İngilizce öğrenmelerini tavsiye ederim. Ayrıca 3D çok geniş bir sektör olduğu için kendilerine yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre bir uzmanlık alanı seçmelerini tavsiye ederim. Mesela modelleme, animasyon, ışıklandırma ya da görsel efekt gibi. Şeçtikleri alanda en iyi olmayı hedefleyerek çalışmaları da önemli. Biliyorum ki Türkiye’de şu an için sektör çok küçük ve buyuk ihtimalle herkesten her isi yapması bekleniyordur ama sektör geliştikçe böyle uzman insanlara daha çok ihtiyaç olacaktır. Şimdiden kendilerini hazırlayanlar kazanır.
Son olarak eğer bu işi kendinize meslek olarak seçmişseniz hayatınızın geri kalan büyük bir bölümünü oturarak geçireceğiniz için egzersiz yapmayı bir hayat tarzı haline getirmenizi ve el bileğinizi korumak için de mouse yerine pen tablet kullanmanızı tavsiye ederim. :)

Digital Compositor : http://abdullahecirli.com/

Hazırlayan: zaferyorganci (zafer yorgancı)

Memleketimden başarılı insanlar çıkması
m@cker_54Metin KandemirAvatar

Memleketimden başarılı insanlar çıkması gurur verici...
Başarılarınızın devamı ile...


Bir şeye çok bakarsan onu görmeye başlarsın... (M@cker Excalibur) logo tasarımı, logo, logo tasarım - http://www.logosepeti.net/
2013-11-09 18:46:09
  • Offline
  • Erkek

Kapalı

Topic closed automatically because it`s been more than a year!