Hellenic Cosmos - Foundation of Hellenic World

Bu kurum Atina´da, amaci da Antik dunyayi digital ortama tasiyarak bu baglamda 3d tasarilar yapmak. 1 ay kadar once ordayken tanima firsatim olmustu. Tamamen bu ise adanmis bir kurum. Kurum personeli, arkeologlar, tarihciler, mimarlar, muze egitimcileri, bilgisayar muhendisleri, grafik dizayncilar, multimedia program ureticileri ve 3D animasyon ve modelleme uzmanlarindan olusuyor. Kurumun planlamaciligi ve kurumun gelisimi icin de, Tarih Arkeoloji, sanat tarihi ve mimari yonunden de cok saglam bir akademik alt yapiya sahip.
Komsumuz Yunanistan´da neler yapiliyor arkadaslar. Valla herhalde meslegimin boyle birsey olmasini isterdim.
Asagidaki linklere goz atabilirsiniz.

http://www.fhw.gr/cosmos/
http://www.fhw.gr/cosmos/en/vr/
http://www.fhw.gr/cosmos/en/vr/projects.html

Ulen bu arada pilavi yakmisiz, tuh gitti guzelim pilav!!!

hocam bak yıllar önce başıma gelene:

-hasan ya, şu çizimleri yap sen...
-tamam hocam yapayım...
-rapido kullanacaksın değil mi?
-isterseniz autoCAD ile çizeyim...
-(boş bakışlar ve aklından olasılıkla "otomatik kedi mi çıkmış yahu" diye geçirir bir süre) yok rapidoyla çiz sen...

bu sitede bile yeri gelince arkeoloji üzerine acayip boş laflar edilebiliyor... ama suç kimsenin değil bizim tabii... anlatamıyoruz ki... bi türlü sosyalleşemiyor bizim alan... o yüzden de arkeoloji cenneti Türkiye´de insanlar hala "nassı da kaçırmış adamlar kocaman tapınağı yahu" seviyesinde hala...

neyse, biz çalışamayız sanırım artık bu tip işlerde... kazı yapmak için bile para bulamıyor bu ülkenin bilim adamları... ama nasılsa güzel olacak bu ülkenin geleceği... geleceğin güzel çocukları çalışır artık...

bu arada pilava üzüldüm... ama nasıl olsa arkeologsun... kazı görmüş adama dokunmaz dibi tutmuş pilav... hah ha ha...

Her tarafta Almanlar filan çalışıyor...
Bizimkilerde onların yanında [:D] çalışıyor.
Tam tersi olması gerekir aslında.
Vallahi adamlar geliyorlar bütün yaz gece gündüz demeden santim santim ölçü alıyorlar antik şehir bulacağız diye; inanamıyorum.
Parsellemiş adamlar memleketi haberimiz yok.

cunku yabanci eleman kazi yapmak istediginde devlete bayagi bir para oduyor ve butun personeli doyurmak ve yatirmakla sorumlu. Bizim devlette zaten pek cok konuda oldugu gibi kulturel degerlerimize de cok deger verdigi icin!!! ne zaman kiymete binse o zaman etiketini yapistirmayi da ihmal etmiyor. Bizim kazicilar da maalesef buna sebep oluyorlar, onlarin buraya girmesine kopru oluyorlar ama onlarin da nedeni var cunku yabancilarin imkani var ve sen de bu imkani taviz vererek kullanmak istiyorsun, devlet vermiyor ki, gerci verse de bizimkiler ne yapar o da ayri mevzu ama arkeolojinin gercekten kendi ellerimizde pisen cok onemli bir bilim olmasi gerekiyor.
Dusunsenize bizim devlet bu grafik sektorune tesvik amacli girisimler de bulunur mu acaba? Hepimize asina bir mevzu oldugu icin bunu ornek veriyorum. Ama ne zaman diyelim beli bir gurup basari elde etti, iste o zaman gurubun sag tarafina gecip siritarak poz verir. Umarim bu grafik sektoru daha da ileriye gider, cunku ileriye yonelik en onemli yatirimlardan birisi, fakat ulke genelinde olaylara ne kadar geriden bakildigi hatirlanirsa, ilerinin gorulmesinin de o kadar zorlastigi anlasilir. Sundan eminim sadece su sitede bile cok buyuk bir potansiyel var ve bu cevherden sadece belli bir kesimin haberi var. Toplumsal ilgisizlik, kayitsizlik, desteksizlik ne derseniz deyin iste, Arkeoloji ve pek cok alanda oldugu gibi. Atina´daki bu ikisinin (Arkeoloji - Digital Media) bir araya gelmiş olmasından çok etkilendim tabi, fakat o da özel çabalarla oluşturulmuş bir kurumdu tabiki. Ama calismaya devam etcez tabi[G5]

devletimiz bi kazı için sadece işçi ve araç parası tahsis etmekteydi en son, değişti mi bilmiyorum. yemek parası vermiyorlar en basitinden.. eheheh.. karın tokluğu bile söz konusu olmuyor. ben sadece oradaki öğrencilere acırım, çünkü kazı yapan adam bi şekilde yemek parası bulabiliyor, sonra öğrencisine tuzsuz ve yağsız yemekleri yedirip, kendisi odasındaki buzdolaba istiflediği envai çeşit yemeği afiyetle yiyebiliyor. bi defasında akşam yemeği yoktu mesela, sabah kahvaltıya ekmek kalacak diye kuru ekmek yememize bile izin vermedydi şerefsizler. cıngar çıkmıştı tabi, orası ayrı. ehe.

hiç sevmem bu arkeologları, ülkemizdekilerin de yabancılar kadar lavuk olduğunu söyleyebilirim, bi iki istisna hariç elbette ki. öğrencilerinden köpeklik etmelerini bekleyen klasik türk akadamisyeni olan bu adamların arasında ilk derste babanın ne iş yaptığını, nereli olduğunu ve ailenin gelirinin ne kadar iyi olduğunu soran, burada kullanamayacağım kelimelerle tanımlamak zorunda kaldığım insan müsvetteleri de bol sayıdadır, bi çoğu da profesördür maalesef. arkeologlar bu işi sadece ve sadece kitaplara adları daha çok yazılsın da egoları tatmin olsun diye yaparlar, bu uğurda da her buldukları şeye inanılmaz bi anlam yükleme kaygısı güder ve bu yönde kafadan atar dururlar. nasıl olsa kimse anlamaz hesabı.

yabancıların tek şansı, bol miktarda sponsor bulabilmeleri, üstelik çok da sağlam sponsorlar. nerde bizim zenginlerimiz, holdinglerimiz, ota boka atlayan adamlar nerde?!! daha çok yabancılar kazar boğazköy ü, troya yı, biz de bön bön bakar, 15 sene sonra buralardan çıkmış eserlerin yabancı koleksiyonlarda her nasılsa(!) belirivermesini bekleriz. yerli arkeologlarımız da kendi kazımız olsun mantığı ve rezalet olan beşeri münasebetleriyle 3-4 meslektaşıyla birleşip bu kazıları adamlardan almayı düşünmez, aklına bile getirmez. onlar gider, eşelenir, öğrencisine eziyet eder ve kendini haklı görür, ardından da artistlik yapar "zor şartlarda çalışıyoruz" diye....

saygılar..

kazmamurat bayagi bir bezmis ve cekmis bu isten anlasilan [G1] ama kenidisi de vaktiyle arkeoloji icersinde oldugundan bilerek konusuyor yani soylediklerine katilmamak mumkun degil. Oylesine haller varki anlatmakla bitmez murat kardes[G5] haklisin konus kim tutar seni!!![G22]

iki sene önceydi sanırım... sabah 5.45´den geceyarısı 1.30´a kadar falan çalışıyorduk... sonra hoca arazide, "almanlar böyle değil, onlar kadar disiplinli değilsiniz" falan diye bağırıyordu sinirlenince... 13 saati arazide olmak üzere 19 saat çalışan alman arkeolog yoktur sanırım... ama anlatamazsın ki... o adamlar kazıdan para alır, iyi yemek yer, iyi evlerde kalırlar... bizim çocuklar iğrenç yemekler yiyerek ve beş kuruş para almadan çalışırlar... tek amaçları da "vatana millete hayırlı olmak"... o kadar güzel adamlar tanıdım ki... bu ülkede ki insanların yarısı onlar kadar çalışmış olsaydı şu ülke için, bambaşka bi yer olurdu Türkiye... neyse ya, bozmayalım moralimizi... Fatih hocam, ben hep iyimserim... biz daha iyisini de yaparız merak etme...

ben yakında bırakacağım sanırım bu işi... ama hep gülümseten anılarım olacak...

örneğin saat gecenin biri... murat, ayşin ve ben lab.´da içiyoruz, arkada da ac/dc çalıyor sanırım... [G5]

Hasan: BiLader yaa, diğer Murat´a "Sarı Murat" diyoruz ya, sana da "Kara Murat" diyelim...

Ayşin: Bence demeyelim...

Murat: Ne diyelim o zaman?

Ayşin: Kazmamurat diyelim!

Hasan, Murat, Ayşin: hahah hah ha

işte budur mesela 3D Totale bile çıkan "kazmamurat" nickinin doğuşu... uleyn yazarken bile koptum yine... :) [G22]

bi de şöyle bi şey vardı... saat gecenin ikisi falan yine... kafalar güzel, müzik dinliyoruz... [G5]

Murat: BiLader şimdi çalacak olan şarkıda dibim düşer benim...

Hasan: Hadi ya, çalsın bakalım neymiş biLader...

şarkı başlar başlamaz Murat´ın oturduğu sandalyenin ÇAAAT diye dibi düşer hakkaten... [G22] Ben, Ayşin ve Ozan da gülmekten düşeriz tabii... [G3]

abi cok tatli ya valla, taaa Patara gunlerime gittim, arkeologlarda hos anilar coktur hakkaten bir de hakikaten geyiktirler yani kaliteli geyiktirler, saglam bir espri anlayislari vardir. Boyle kendi aralarinda oyle bir dunya vardir ki, o dunyadaki arkadasliklar hakkaten unutulmuyor. Inan hala o donemlerde ne kadar guldugumu (soyledigin o alman turk meselesine ragmen, maalesef ne aci bir gercek!) unutamam. Antik kentin icerisinde karanlikta Patara´nin o uzun meshur sahilinde denize girdikten sonra gecenin bir vakti deli gibi dolasir, acayip hayaller gorurduk ya! hem urperirdik hem gulerdik birbirimize, anlatmakla bitmez kardes. Bizlerde ani coktur. Vallahi vatani ozlettin bana sanalali, az kaldi neyse 10 nisan´da doncem. Sagolasin.

(Bu arada konuyu ozellestirdik ha! Drekon ya da Nacho abiden ikazi yiycez birazdan)[G1]

yuh be sanalali bilader, çizdin karizmayı. yanlız bilader, kazma nick inin çıkışı orda diildi be bilader, daha eskiye dayanıyo, bak sen bile hatırlamıyon vukuati.. tabi sen yoktun o zamanlar. çömezim benim. devrim sempatik kazma derdi hatırlarsan bilader... eheheheheheheheh....

her şey bi yana, türkiye de bu iş maalesef pek iyi adamların tekelinde değil, benim de biraz takıntılı olmam, bundan dolayı da arkeoloji düşmanılığım mevcut. ancak kazı ortamı güzeldir, hele kazı ne denli zor şartlarda yapılıyorsa o denli iyi dostluklar kurulur. bu açıdan bizim dostluklarımız pek sağlamdı. ehehe.. anlatacak çok şey vardır; mesela benim kankardeşim 5 saniye içinde iki farklı açmaya düşerek kırılması zor bi rekora imza atmıştır, aynı adam el arabasında uyurken arabayla beraber 5 m derinliğindeki açmaya düşmüş, düşerken attığı bi tekmeyle arabanın kendinden önce gıcık olduğumuz bi adamın kafasına inmesini bile sağlamıştır. ya da diğer bi arkadaşımız 10 m. lik merdiveni araba yolunda taşırken ayağının kayması sonucu merdivenle açmaya uçmuş, bu esnada da 1m genişlikte, 2 m yükeklikte ve 3 m. uzunluktaki araba yolunu ortadan kaldırarak inanılmaz bi hareket çekmiştir.. hahahahahahahaa... bu sanalali yle de 2 bira içelim diye başlayan muhabbetimiz kazı evindeki tüm içkileri tüketip hocanın rakısına atlamamız ve onu da bitirip sabahı etmemizle son bulmuştur. ahaha. yuh be bilader, insan mıyız biz...

kazı askerlik gibidir, 3 arkeolog bi araya gelirse 10 saat muhabbet edilir. ehehe..

Onlar bu kadar saat çalışıyor mu demiştiniz ya, arkeologları çalışıyor mu bilmiyorum ama arkeojeofçular sabah şafakla ölçü almaya başlıyor akşam hava kararana kadar almaya devam ediyor ondan sonra da gece yarılarına kadar bilgileri bilgisayara girip bir de yorum çekiyorlar. 3-4 ay adam akıllı uyumadan araştırma yapıyorlar bunu biliyorum.
Bu arada sizin ortam çok güzelmiş ya; imrendim biren...