Mahkeme ile ilgili

Deniz birincioğlu olayı ile ilgili yasal takip başlangıcını sizlerle paylaşmıştım, bunun birinci sebebi bu konudan dolayı çok sinirli olmam, ikinci sebebi ise bu olayın şahsi mağduriyetim değil hepimizin mağduriyeti olmasıydı. bugün savcılık ve mahkeme işlemleri ile ilgli gelişmeler hakkında avukatımla konuştum. Avukatım, mahkeme sonucunda kazandığımız takdirde ( ki avukatım %100 diyor ) 50 milyar ile 150 milyar arası tazminat talebinde bulunabileceğimizi ve ciddi oranda hapis cezasının olduğunu söyledi. suçun ne olduğundan bahsedecek olursak dolandırıcılık ve sahtekarlık olarak geçiyor. mahkemece karşı tarafın iyi niyetli olması da göz ardı ediliyormuş ( para kazanma amaçlı kullanıp kullanmaması da önemli değil ). amacım avukatlık ve mahkeme ücretlerini karşılaması için dava açmaktı yani göstereceğim tazminat bedeli bu olacaktı. özet olarak avukatımın değimiyle mahkeme sonuçlandığı zaman bu arkadaşımızın cezası çok ağır olacak. Bence Deniz Birincioğlu´nun bu alandaki iş hayatı bitmiştir. Adı karalandı, yaptığı cahillik yüzünden bütün hayatını da karartmak çok ağır olacak, hapis yatma oranının yüksek olduğunu avukatım ısrarla söyledi. Ben davadan vazgeçmeyi düşünüyorum sanırım O, bu olaydan dersini yeterince aldı. Yasal takipte bulunduğumu sizlerle paylaştım. Mahkemeden vazgeçip geçmemek konusunu da sizlerle paylaşmak istedim. Sonuçta bu sadece benim mağduriyetim değil. ( avukatım sadece bir telefon bekliyor. ) Ne yapmalıyım bilemiyorum yaptığı affedilir değil ama bedelinin çok çok ağır olabileceği beni düşündürüyor.

çok nazik bir konu olmakla birlikte herkesin ikinci bir şans hakkı olmalı diye düşünüyorum. hiçbirimiz potansiyel cellatlar değiliz. ama bu konudaki son söz hakkı madur edilmiş olan barışa ait. bana böyle bişey yapılsaydı affeder miydim? evet ederdim, ettim.. ama ikinci kez aynı hatayı yapmasına fırsat tanımayarak elbette..

adı geçen şahsın yaptığı tasvip edilmez ancak sizin müracaatınızla anlaşılan tüm bir hayat gidecek

bir daha düşünmenizi tavsiye ederim affetmek büyüklüktür

lütfen kötülere bir şans daha verin......... ki onlar hep kötü kalabilsinler diye ! ....

Bende arkadaslara katiliyorum.arkadasa bir sans daha verirsek eminim mahkemedeki sonuclarin nelere vardigini okudugunda birsey yapmadan once cok daha fazla dusunecektir.
Tabi sadece o arkadas icin degil bunu yapmayi dusunen diger arkadaslarada bi ornek teskil edilecektir..Asin taksimde ibreti alem olsun demek yerine sonuclari gostermek yeterlidir.Son sozu barisa ve tabi diger emekleri calinan arkadaslara birakmak lazim.

yaptırımı daha az bir cezaya dönüştürüldüğü taktirde (yapılabiliyorsa) arkadaşın cezalandırılması taraftarıyım. Bu konuda acımasız olmak veya yıkıcı olmak istemem ama bu tarz yaptırımlar olmadığı sürece bu sırasıyla bu sitedeki ve bu işi yapan başka kişilerin başına gelebilir. Paylaşmış olduğun maildeki yazım tarzı, kullanılan ifadeler, başkasının işine fiyat vermesi, kullanılan türkçenin fakirliği elbetki bu arkadaşın cahil cürretinin boyutunu sergiler nitelikte ama yinede ders olması niteliğinde yaptırım uygulanmalı diye düşünüyorum. Elbette hapis olmamalı. Böyle bir durumda kalan, başkalarının böyle durumda bırakılmasını sağlayanların hep bileceği, somut bir örnek olması gerek diye düşünüyorum. sonucu ne olursa olsun birisi suç işlemiştir. Herkesin belli bir seviyede iradesi ve aklı vardır. Türkiye cumhuriyesi Kanunlarını, bu kanınların uygulanış sırasındaki açıklarını ve rahatlığını fırsat bilmek, çalmaya ve sahiplenmeye cüreet edilen kişinin haklarına ve şahsına edilen hakaretten daha hafif bir suçtur. Cahillik cezalandırılacak birşey olmasa bile hırsızlık, kul hakkı yemek islam dinindeki en büyük günahtır. En azından vicdanen ve hukuken bu arkadaşın suçlu olduğunu hissedebilmesi için bu aptığının herkes tarafından bilinmesi ve hatırlanması şarttır. Benim başıma gelse bu kadar uğraşır, bu denli sinirlenir miyim bilemiyorum ama benim üzerimden kazanç sağlamaya kalkacak kadar cürreti olanın canını bir miktar sıkmak isterdim herhalde. Bu arkadaşın akibeti ile ilgili en güzel ve uygun kararıda elbet soner arkadaşımız verecektir. Tekrarlanmaması dileği ile.

Amacınızın ne olduğunu avukatınıza açıkça söylediniz mi? sanırım avukatınız sizi yeteri kadar bilgilendirmemiş...

Fikir ve sanat eserleri kanununa muhalefetten tazminat davası açabilirsiniz. Siz savcılığa suç duyurusunda bulunmadığınız sürece (tazminat davası açmak için savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gerek yok, asliye hukuk mahkemesine dilekçe vermeniz yeterli) savcılık kamu davası açamaz, yani davalı dolandırıcılık ya da sahtecilik suçlarından yargılanmaz (ortada adam yaralama, cinayet gibi bir suç olsa iş değişirdi ama sahtecilik ve dolandırıcılık gibi suçlar şikayete bağlı suçlardır)

Savcılığa suç duyurusunda bulunmayıp tazminat davası açar ve kazanırsanız davalı sadece mahkemenin belirlediği miktarda bir tazminatı ödemekle yükümlü olur. Mahkemenin belirleyeceği tazminat miktarı da davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktardan fazla olamaz (ama az olabilir). Yani sadece mahkeme ve avukat masrafları kadar bir miktar talep ederseniz mahkemenin davalıya verebileceği EN AĞIR ceza, talep ettiğiniz tazminat miktarının tamamının ödenmesi olacaktır.

Ayrıca tazminat davasını istediğiniz zaman geri çekme hakkına da sahipsiniz. Hani olur da dava sonuçlanmadan merhamet edip (artık daha ne kadar merhamet edilebilirse) "ben davalıyı affettim" derseniz dava anında düşer.

Kısaca kanunlarımız hiç de öyle acımasız kanunlar değil. Siz davalıyı çok büyük bir sıkıntıya sokmak istemiyorsanız mahkeme hiç istemez.

[quote=534] Yazan: CG-Designer

Amacınızın ne olduğunu avukatınıza açıkça söylediniz mi? sanırım avukatınız sizi yeteri kadar bilgilendirmemiş...

Fikir ve sanat eserleri kanununa muhalefetten tazminat davası açabilirsiniz. Siz savcılığa suç duyurusunda bulunmadığınız sürece (tazminat davası açmak için savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gerek yok, asliye hukuk mahkemesine dilekçe vermeniz yeterli) savcılık kamu davası açamaz, yani davalı dolandırıcılık ya da sahtecilik suçlarından yargılanmaz (ortada adam yaralama, cinayet gibi bir suç olsa iş değişirdi ama sahtecilik ve dolandırıcılık gibi suçlar şikayete bağlı suçlardır)

Savcılığa suç duyurusunda bulunmayıp tazminat davası açar ve kazanırsanız davalı sadece mahkemenin belirlediği miktarda bir tazminatı ödemekle yükümlü olur. Mahkemenin belirleyeceği tazminat miktarı da davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktardan fazla olamaz (ama az olabilir). Yani sadece mahkeme ve avukat masrafları kadar bir miktar talep ederseniz mahkemenin davalıya verebileceği EN AĞIR ceza, talep ettiğiniz tazminat miktarının tamamının ödenmesi olacaktır.

Ayrıca tazminat davasını istediğiniz zaman geri çekme hakkına da sahipsiniz. Hani olur da dava sonuçlanmadan merhamet edip (artık daha ne kadar merhamet edilebilirse) "ben davalıyı affettim" derseniz dava anında düşer.

Kısaca kanunlarımız hiç de öyle acımasız kanunlar değil. Siz davalıyı çok büyük bir sıkıntıya sokmak istemiyorsanız mahkeme hiç istemez.[/quote]


FSEK 5846 ceza davaları Manevi haklara tecavüz bölümünün 71.maddesi

1. MANEVİ HAKLARA TECAVÜZ :
MADDE 71 - (Değişik: 2936 - 1.11.1983) Bu Kanunun hükümlerine aykırı olarak kasten:
1. Alenîleşmiş olsun veya olmasın, eser sahibi veya halefin yazılı izni olmadan bir eseri umuma arz eden veya yayımlayan,
2. Sahip veya halefinin yazılı izni olmadan, bir esere veya çoğaltılmış nüshalarına ad koyan;
3. Başkasının eserini kendi eseri veya kendisinin eserini başkasının eseri olarak gösteren veya 15´inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı hareket eden,
4. 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39 ve 40´ıncı maddelerdeki hallerde kaynak gösterilmeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak gösteren,
5. (Ek: 4630 - 21.2.2001 / m.26) Eser sahibinin yazılı izni olmaksızın bir eseri değiştiren,
(Değişik paragraf: 5101 - 3.3.2004 / m.17) Kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar hapis veya ellimilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden hükmolunur.

Kişinin eserini, rızası dışında kullanılması nedeniyle onun hakkına bir tecavüz söz konusudur. maddi veya manevi tazminat davası açılırsa, kanun bu gibi durumlarda iyi niyeti koruma altına almadığı için,mahkeme karşı tarafı mahkum edebiliyor.

ben kanunları tam olarak bilmem avukat yada hukuk adamı değilim, ama avukatımın bana verdiği bilgiler bunlardır. bunlara dayanarak davadan vazgeçmeyi düşündüm.

valla bencede soner bir ikinci sanş verilmesi gerektigini düşünüyorum.. Sanırım denizde anlamıştır hatasını.. Deniz gibi düşünenlerde sonunda ne ile karşılaşakcalarını tabiki..
Dünyanın ne kadar küçük olduğunu ve yaptıklarının normal bir hırsızlıktan farkı olmadığını... Yinede denizden bir özür yazısı beklerdim( o ise şuçu başkalarına atmakta buldu)..
Soner karar yine senin sonuçta başlattığın işi sen bitireceksin.. Ama bence ikinci bir şans verelim diyorum..

[quote=536] Yazan: byazici_8181

valla bencede soner bir ikinci sanş verilmesi gerektigini düşünüyorum.. Sanırım denizde anlamıştır hatasını.. Deniz gibi düşünenlerde sonunda ne ile karşılaşakcalarını tabiki..
Dünyanın ne kadar küçük olduğunu ve yaptıklarının normal bir hırsızlıktan farkı olmadığını... Yinede denizden bir özür yazısı beklerdim( o ise şuçu başkalarına atmakta buldu)..
Soner karar yine senin sonuçta başlattığın işi sen bitireceksin.. Ama bence ikinci bir şans verelim diyorum..[/quote]

evet ben de bi özür beklerdim kendisinden. sanırım korkuyor yada olayın ciddiyetinin farkında ve etkisi altında olduğu içindir.

belki de benim resmimi kullandığının bile farkında değildir, rastgele kendince iyi gördüklerini toplamış olabilir. ( tabii isteyen her şekilde çalışmaların sahiplerine ulaşabilir... )

neyse eminim bir ders olmuştur, sadece o şahsı değil; tanımıyorum bilmem kimdir, eğer bir ailesi varsa onları da düşünerek hapis cezası gözüme ağır göründü.

yarın avukatla uygun görüşmeyi yapacağım, fikirlerinizle ve ilginizle karar vermem de yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim.. herkese çalışmalarında başarılar dilerim.